26 Eylül 2011 Pazartesi

Stratejik Yönetim ve Planlama /Dar ve Yetersiz Misyon-Pazarlama Miyopluğu

Misyon, Misyon, Misyon Bildirgesi, Misyon Bileşenleri, Misyon Kapsamı, Misyon İçeriği, Misyon Neleri Kapsar, Şirket İŞlevi, Şirket Ana Görevi, Şirket Amacı,
Bir şirket sürdürülebilir büyümeyi nasıl sağlar? Theodore Lewitt bu soruyu 1960 yılında, şirketlerin işlerini, büyüme fırsatlarınından yararlanabilmek için geniş tanımlaması gerektiğini ileri süren "Marketing Myopia-Pazarlama Miyopluğu" makalesi ile cevapladı. ABD Demiryolları klişe örneğini kullanarak Lewitt, kendilerini dar anlamda tanımlamalarından ötürü, demiryollarının ilerleyen teknolojinin ortaya çıkardığı yeni alternatif ve fırsatlardan yararlanamayarak kaçınılmaz biçimde gerilediğini gösterdi. Lewitt makalesinde, büyümelerini sürdürebilmek için şirketlerin mevcut ürünlerinin varsaydıkları uzun ömrüne yaslanmak yerine, müşteri ihtiyaç ve isteklerini saptamaları ve eylemlerini sözkonusu ihtiyaçlar üzerine kurmaları gerektiğini söylüyordu. Makale öylesine başarılı oldu ki bugün dahi stratejik yönetim ve planlama ile ilgili birçok eserde alıntılanmaktadır. Harward Business Review dergisinin Eylül-Ekim 1975 sayısında tekrar yayınlanan makale ekte incelemenize sunulmaktadır. Aşağıda makaleden bazı ilgiç bölümlerin tercümesini veriyoruz.


"...75 yıl önce Amerikan Demiryolları cin fikirli Wall Street'çilerin en çok rağbet ettiği yatırım aracıydı. Avrupalı para babaları paralarını yoğun olarak Demiryollarına yatırıyorlardı. Birkaç bin dolarını demiryollarına yatırmış kişilere ebedi refahı yakalamış kişiler olarak bakılıyordu. Hiç bir ulaştırma türü hız, esneklik, süreklilik, verimlilik ve büyüme potansili açısından Demiryolları ile başedemezdi"

"...Otomobilin, kamyonun ve uçakların icadından sonra dahi Demiryolları kodamanları soğukkanlılıklarını ve özgüvenlerini muhafaza ettiler. 60 yıl önce onlara, 30 yıl içinde Demiryollarının tuşa geleceğini, iflas edeceğini hükümetten subavansiyon talep edeceklerini söyleseydiniz size inanmazlardı...."

"...Demiryollarının büyümesinin durması  yolcu ve yük taşımacılığında azalma sonucu olmadı. Aksine yolcu ve yük taşımacılığı arttı. Demiryolları bugün ihtiyaç başkaları tarafından karşılandığı (karayolu, hava taşımacılığı ve hatta telefonla iletişim) için değil, kendileri tarafından karşılanmadığı için zor durumda. Diğerlerinin kendilerinden müşteri çalmasına izin verdiler zira kendilerinin 'ulaştırma' işinde değil 'demiryolu' işinde olduklarını düşünüyorlardı. Endüstrilerini dar ve yanlış tanımlamalarının nedeni 'ulaştırma odaklı' olmak yerine 'demiryolu odaklı' olmalarıydı. 'Müşteri odaklı-yönelimli' olmak yerine 'Ürün odaklı-yönelimli' idiler...."

"...Hollywood, televizyon tarafından tümüyle ortadan silinmekten ancak kurtuldu. Gerçekte tüm film şirketleri köklü reorganizasyonlara tabi oldular, bazıları kelimenin basit anlamıyla ortadan kayboldu. Film şirketlerinin başı TV'den yedikleri baskın sonucu derde girmedi. Bu şirketlerin başı kendi miyoplukları nedeniyle derde girdi. Demiryollarında olduğu gibi Hollywood firmaları işlerini yanlış tanımlıyorlardı. Gerçekte 'eğlence işinde' olmalarına rağmen 'film işinde' olduklarını düşünüyorlardı. Sinema filmi belli, sınırlı bir ürünü kasteder. Bu öylesine akılsızca bir yetinme hissi yarattı ki, film yapımcıları başından beri TV'yi bir tehdit olarak gördüler. Hollywood televizyonu eğlence işini genişletmesine vesile olacak bir fırsat olarak görmek yerine reddetti ve karşısına aldı. Bugün Televizyon endüstrisi, dar olarak tanımlanan eski film endüstrisine kıyasla çok daha büyüktür...."

" Bir kuruluş ancak başarma azmi ile dolu enerjik bir lider ile büyüme rayına girer. liderin büyüme vizyonu, çok sayıda arzulu takipçileri çeken bir vizyonu olmalıdır. İş alanında takippçiler müşterilerdir. Bu müşterileri yaratmak için kuruluşun tümü, müşteri yaratan veya müşteriyi tatmin eden bir organizma olarak görülmelidir. Yönetim kendisini ürün üreten olarak değil, müşteri yaratıcı, tatmin edici değer sağlayan olarak görmelidir. Bu fikri ve görüşü organizasyonun en ufak noktasına kadar yaymalıdır...."

".. Kısaca kuruluş, kendisini ürün ve hizmet üreten olarak değil fakat müşteri satın alan, insanların kendileriyle iş görmelerini sağlayan doğru işler yapan bir organizasyon olarak görmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder